31 Temmuz 2013 Çarşamba

İstiyorum..

Seninle olmak istiyorum ben.
Sana aşık olmak istiyorum.
Sen sevmek istiyorum.
Seni yaşamak istiyorum.
Seninle aynı yastığa baş koymak istiyorum.
Seninle her şeyimi paylaşmak istiyorum.
Seninle tüm çılgınlıkları yapmak istiyorum.
Senin için endişelenmek istiyorum.
Seni herkesten kıskanmak istiyorum.
Sadece senin kalbini istiyorum.
Seninle yaşlanmak istiyorum.
Seninle ölmek istiyorum.


Güneş..

Tüm karanlıklar aydınlanır. Tüm aydınlıklar elbet kararır. Nereden mi vardım bu kanıya?
Bir sabah erkenden kalkın ve güneşin doğuşunu izleyin. O kadar çok şey anlatıyor ki anlamayı bilene. Karanlık yavaş yavaş yok oluyor güneş doğarken, bir anda değil. Yani sabretmeyi bileceksiniz. Yavaş yavaş güneş ilk ışıklarını salıveriyor gökyüzüne, bir renk cümbüşü oluşuyor havada. Bu, her şeyin düzelmeye başladığının habercisi. Gün doğuyor yavaş yavaş, güneş görünmeye başlıyor dağların arasından. Her şey yolunda gitmeye başlıyor. Bu ise, sabrın her şeyi çözdüğünü gösteriyor bizlere.  Ve sonunda güneş doğuyor. Her şey düzeliyor. Fakat bu durum fazla uzun sürmüyor.

Bir kere de güneşin batışını izleyin. Yavaş yavaş batar güneş. Bir bir kaybolur güneş ışınları gökyüzünden. Tıpkı hayatınızda yolunda giden her şeyin teker teker bozulması gibi. Yavaş yavaş kayar ve gider elinizden her şey. Hiçbir şey yapamazsınız. Oturur öylece izlersiniz sadece. Ve güneş yine dağların arkasından kaybolur yavaşça. Ve bir de bakarsınız ki karanlıkta kalmışsınız. Küçük pratik çözümlerle ışık yaratırsınız kendinize ama güneşin yerin tutamaz. Elinizden tekrar güneşin doğmasını beklemekten başka bir şey gelmez. 


18 Temmuz 2013 Perşembe

Seni sen yapan...

Sevmek istersiniz, acı çekmeden. Aşık olmak istersiniz, yara almadan. Hayal kurmak istersiniz, gerçekleşmeyeceklerini varsaymadan. Sahip olmak istersiniz, kaybetmeyi ağzınıza bile almadan. Konuşmak istersin, susturacaklarını önemsemeden. Umut etmek istersin, olmayacağı ihtimalini aklına bile getirmeden. Bir şeyler istersin hep olumsuzlukları hiç düşünmeden. Oysa olumsuzluklardır her şeyi var eden ve kıymetlendiren. Olumsuzluklardır yaşamanı sağlayan.
Kimi zaman hatalarındır seni sen yapan, kimi zaman günahların. Kimi zaman sevdiklerin, kimi zaman sevmediklerin. Kimi zaman değer verdiklerin, kimi zaman değer vermediklerin.
Yaptıklarının ve yapmadıklarının seni sen yapan en önemli unsur olduğu gibi olumsuzluklar da her şeyi var edendir aslında.

17 Temmuz 2013 Çarşamba

Yazmak ve Yaşamak

İçimdekileri nasıl anlatabilirim ki?
Nasıl dökebilirim duygularımı?
En iyisi yazmak galiba…
Kağıtları doldurmak isminle
Sana söyleyemediklerimi yazmak…
Gözlerindeki parıltıyı,
Gülüşündeki gizemi,
Seni yazmak.
Yaşamak bir tarafa,
Yazmak çok farklı.
Seni yaşamak çok özel ama,
Seni yazmak ayrı.
Seni sevdiğimi yazmak ayrı.
Seni yaşamak ta ayrı.
Bana bakmanı görmek,
Gülerken gizleyemediğin gamzeni görmek,
Benim için atan kalbini hissetmek ayrı.
Senin için atan kalbim,
Daha ne kadar dayanabilir ki o gözlere?
Ne kadar kaybolabilir ki gülüşünde?
Sonuna kadar…
Sonsuza kadar bakabilirim gözlerine.
Hep kaybolabilirim gülüşünde.
Yeter ki yanımda ol.

Yeter ki beni bırakma.

Üzgünüm.

Üzgünüm,
Çok sevdim seni.
Gereğinden fazla.
Haddimden fazla.
Herkesten fazla sevdim.
Sayende öğrendim,
Acıyı da,
Ayrılığı da.
Sevip sevilmemeyi de öğrendim.
Öğrenmemem gerekirdi bunları.
Ben eski ben değilim artık,
Yaşlı bir kadın gibiyim.
Yorgun, bitik, bıkmış…
Pes ediyorum hayata.
İstediğin bu muydu sevdiğim?


Unutmak...

Unutmak… 3 hece, 7 harf. Ortalama 3 saniyede karalayabiliyor insan bu harf topluluğunu, bir kağıda. Ama yazıldığı gibi 3 saniyede üzerini çizip unutamıyor hiçbir şeyi. Keşke unutabilse. Kağıttan silebildiği gibi, aklından ve kalbinden de silebilse tüm yaşananları. Unutmak istediği her şeyi unutsa. Unutmak istemediklerini de kalabalık yapmasın diye, beyninin en ücra köşelerine bırakıp yoluna devam edebilse. Geçmişte takılıp kalmasa keşke insan. Her şeyi unutup yoluna istediği gibi, kaldığı yerden devam edebilse. Geleceğe bakabilse keşke. Şu hayatta o kadar çok şeyi unutmak istedim ki, sayısını ben bile hatırlamıyorum. Ve unutmak istediğim her şey, her anımda kendini hatırlattı bana. Güldüğüm zamanlarda aklıma geldi, keyfimi kaçırdı. Üzgün olduğum zamanlarda aklıma geldi, daha çok üzülmeme hatta bazen ağlamama neden oldu. Anılarımı unutmak istedim. İnsanları unutmak istedim. Hatta kendimi bile unutmak istediğim günlerim oldu benim, yapamadım. Unutmak istemek, unutmaya çalışmak bir işe yaramıyormuş bunu öğrendim. Kağıda yazıp kağıttan silebildiği gibi 3 saniyede unutulmuyormuş hiçbir şey. İnsanlar sadece unutmuş gibi rol yapıyormuş.