-Onu çok seviyorum. Kendimden çok. Yaşamaktan çok. Onu gördüğümde içimde çok güzel şeyler oluyor. Onun bende yarattığı o duyguyu da çok seviyorum. Varlığı yetiyor iyi hissetmem için. Ama dönmem geri, dönemem.
+Madem bu kadar çok seviyorsun, neden ona geri dönmüyorsun? Her gece ağlamaktan bıkmadın mı? Dönersen geri, ağlamayacaksın artık. Onu her gördüğünde kalbinin acıması daha mı güzel? Böylesi daha mı güzel?
-Hayır, böyle her şey berbat. Ama geri dönersem her şey daha da berbat olacak. Çünkü eğer ben geri dönersem, hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Yanan bir mumu düşün, mum yandıkça erir, yok olur değil mi? Tekrar eski şeklini alabilir mi peki, onca uğraşa rağmen? Zamanı geri alabilir misin? Yaşadıklarını, sana yaşattıklarını unutabilir misin? Belki, geri dönersem her şey daha güzel olabilir, evet. Ama geri dönersem biliyorum ki eninde sonunda yine biteceğiz. Unutacağız birbirimizi sonra. Yan yana geçerken yüzlerimize bile bakamayacağız belki. Geri dönersem her şey daha kolay olur, ama belki bir süre için. Sonrası daha karmakarışık, daha yıpratıcı olur. O yüzden dönmüyorum. Hani hep onu anlatıyorum ya herkese, sanki her anlatışımda onun yanında oluyorum. Bu bana yetiyor, biliyor musun? En azından daha az acıtıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder