Kimsenin seni anlamaması diye bir şey var. Ah, bir de yanında kimse olmadığı için kimseye bir şey anlatamamak var. Kimsesiz, yapayalnız hissetmek var. Umursamaz görünmek ama aslında gözlerinden yaşlar aka aka kalbinin kırık parçalarını toplayıp birleştirmeye çalışmak var. Yanında bir tek kağıt ve kalem var, bir de müzik... Söyleyemediğin sözler, anlatamadığın dertler var. Aynada gördüğün kişinin sen olmadığını düşündüğün anlar var. Geçmeyen zamanlar var. Sahip olduğun şeylerin yavaş yavaş elinden kayıp gitmesi var. Yaşlı gözler var. Huzursuzluk var. Mutsuzluk var. Düşünmek var. Olmayacağını bildiğin halde kurmaktan vazgeçmediğin hayaller var. Karanlık var bir de. Her yeri kaplayan, simsiyah bir karanlık... Sensizlik var. Şarkıların bile alıp götüremediği sensizlik... Çaresizlik var. Duvarları kaplamış bir çaresizlik... Nefes almanı zorlaştıran bir yumru var boğazında.
Bunca var olan şeyin yanında ise, seni anlayan kimsen yok. Anlamayı bir kenara bırak, bir dinleyenin bile yok.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder