Ve en çok güvendiğin yarı yolda bırakır seni. Yalnız kalırsın bilmediğin bir yolda. Yürüsen bir dert, yürümesen ayrı bir dert. Yerinde saymaktansa yürümeyi tercih edersin ama. Gözlerinin hiç aşinalığı olmayan bu yolda, sabah akşam demeden, nereye varacağını bilmeden yürürsün. Yürürken binbir türlü şey gelir aklına. Keşkelerle başladığın yolda iyi ki de dersin, belki de. Kimi zaman o kadar üzülürsün ki, hiçbir sargı bezi, hiçbir ilaç iyileştirmez yaralarını. Kimi zaman da vardır yaradanımın bir bildiği der, sessizce devam edersin yoluna. Yolun sonunu ise, her zaman seçimlerin belirler. Eğer kimsenin yanına gelmesine izin vermezsen, yalnız yürürsen, canın elbet acır. Yalnız olduğun zamanlar bir süre sonra o kadar yakar ki canını, katlanamayacaksın sanarsın ama dayanırsın. Sendeki o kalp nelere dayanmamış ki bugüne kadar buna da dayanır. Eğer yalnız yürümeyi değil de, yanında başkalarıyla yürümeyi seçersen, bir daha yara almaya kendini hazırlaman gerekir.
Bu bilmediğin yol, hayatındaki en önemli kararları vermeni sağlar. Yol ayrımları, senin ne kadar yara alacağını belirler. Ve eğer kendin için doğru yolu seçersen, diğer yollarda üzüleceğinden çok daha az üzüleceksin. Belki başlarda çok yanacak canın, ama alışacaksın merak etme. Şimdi, o yolda bildiğin doğrularınla yürü ve kimseye seni üzme hakkı verme.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder